My Melody Kawaii

31 Ağustos 2012 Cuma

Samsung mu nalet gitsin..

Ne alaka şimdi samsung diyebilirsiniz. Bu benden size sadece bir tavsiye olucak. Çünkü bir ay önce Vatan computerdan samsung galaxy w telefon aldım. Çok şık bir telefon ve güzel de özellikleri var diye mutluluktan uçuyorum ben. Ama bu çok uzun sürmedi 1-2 hafta geçmeden telefon hatalar vermeye başladı. Durup dururken telefon kapanıp açılıyor yeni başlatılıyormuş gibi oluyordu. Bir süre bekledim belki ben yalnış bir yerlere basıyorumdur diye. Ama baktık sıklıkla devam ediyor olmuycak böyle dedim. Aldığım yere Vatan'a götürmek yerine bu telefonu samsung ürettiğine göre samsung yetkili servisi daha iyidir dedim ve samsung servisine götürdüm. 3 gün içinde yazılım yükleyip verdiler ve telefonu aldığımın 2 saatine yine aynı problem yaşandı. Tekrar götürdüm servise ve 1 hafta sonra bugün aldım. aldığım cevap da şu telefonda herhangi bir arıza tespit edememiş sevgili teknisyenleri. Sanki ben keyfimden bir hafta serviste kalsın diye verdim telefonu. Hata var ama ilgili bir müşteri hizmetleri yok. Bu problemle karşılaşan birçok kişi var. Bu telefonda sorun var ama kabul etmiyorlar. Benden size tavsiye sakın ama sakın bu telefondan almaya kalkışmayın. Ben çekiyorum siz çekmeyin...Bir daha samsung mu benden uzak dursun...

30 Ağustos 2012 Perşembe

Do It Yourself - 1 - Kutu Kaplama

 İlk DIY postumu yapmaktan mutlu ve gururluyum sevgili arkadaşlar :) Son zamanlarda çok karşıma çıktı bu ayakkabı kutularını kaplama olayı. Ee dedim benim neyim eksik, hatta kutu içine koyacak birsürü fazlam var :) Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı olması nedeniyle çalışmıyorum, evdeyim, iyi değerlendirmeliydim. Ayakkabı kutusu ararken kare şeklinde bir kutu buluverdim. Bu kutu kaplamalar, genellikle renkli kağıtlarla yapılıyor ama ben kumaşı tercih ettim. Hemen annemden cicili bicili bir de kumaş aşırdım, başladım yapmaya..
Kutunun kapağı tam istediğim gibi olmadığı için önce kutuyu bir şekle soktum. Sonrada kumaşı kutuya göre kestim. Kapağın hafif pofuduk durması için hafif kalın bir kumasla kaplayıp sonrasında çiçekli kumaşımı kapladım.
 Sonuç olarak böyle bir güzellik çıktı ortaya..
 Ben severim pembe ve maviyi. Baktıkça içim açıldı :) Bu tatlı kutuyla ıvır zıvırım ortadan kalkmış olucak.
Umarım sizler de beğenmişsinizdir..

29 Ağustos 2012 Çarşamba

80'lerde Çocuk Olmak


İlk kitap yorumumdan merhabalar :)
80'lerde Çocuk Olmak kitabını dün itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Biraz uzun süreli okudum bu kitabı ama tamamen benden kaynaklı nedenlerlerdi bunlar. 80'lerde Çocuk Olmak kitabı 90 kadar yazarın biraraya gelmesiyle oluşmuş Yitikülke yayınları sayesinde okuyucuyla buluşmuş bir kitaptır. 88 doğumlu biri olarak 80'lerde neler yaşanmış bazen gülerek bazen de üzülerek okudum kitabı. 80'lerin büyük kısmını kaçırmış biri olarak bile çoğu hikayede kendimi buldum. Hatta ilk yazıda buldum :) Sevgili yazarımız Kadir Aydemir'in yazısında.. 

Bu kitap bana çocukluk hallerimi hatırlattı. Hatta bu sabah işe gelirken bir bahçede incir ağacı gördüm ve mutlu bir tebessüm geldi yüzüme. Çocuk olup dalmak istedim o ağaca :)
Her zaman söylerim 80'lerde doğan çocuklar özeldir diye. Hassas, büyümüşte küçülmüş çocuklardır. İşte bu kitapta o çocukların yaşadığı dönem anlatılıyor. Dönemin şarkıları, oynanan oyunlar, televizyonun tek kanallı siyah-beyaz olduğu zamanları, 1980 darbesinin çocuklar üzerindeki etkisi... Hepsi hepsi var bu kitapta.
Yukarıdaki fotoğrafta da kendi elceezlerimle yaptığım ayracım var :)
Sözün özü 80'lerde Çocuk Olmak kitabını çok sevdim, Çocukluğuma nostalji yaptım. Tavsiyemdir arkadaşlar..

28 Ağustos 2012 Salı

Kırtasiyeleşelim mi? diyorrr

Yepissyeni bir blogum varken blog aleminin etkinliklerine katılmamak olmaz değil mi efenim :)
Bu etkinlik alışıla gelmiş etkinliklerden değil. O yüzden hemen ilgimi çekti.
Coloredbooks kırtasiye ürünlerini hediyeleşeceğimiz bir etkinlik yapmak istemiş vee kırtasiyeleşelim mi etkinliğini düzenlemiş. Neler hediye edebileceğimizi göstermek için güzel de bir video hazırlamış. Katılmak isteyenler buyrun burdan efenim..

Keyif Yapılacak Bir Gün

Yağmurun sesiyle uyanmayı özlüyormuş insan.. Sıcagın verdiği o yapış yapış duygu olmadan serin bir güne uyanmak müthiş güzelmiş. İşte bugün öyle bir gün. İnsan içinden diyor keşke iş olmasa, ofise tıkılıp çalışmak zorunda olmasak..
Böyle bir günde neler yapılır. Bence serin serin esen bir balkonda ya da bahçede keyifli bir kahvaltı yapılır. Arkasından tabiki keyifle kitap okunur. Çünkü bu hava tam kitap okuma havası. Şunun gibi bir hamakta keyifli olmaz mı ?
Bir de bu güzel havada tatilde olanlar var. Onlar da serin deniz havasında keyiflerine keyif katabilirler. Tabi ben onların yerinde olsam şöyle bir gemi şeklindeki yatak hamağıyla da kitap ve denizin  tadını çıkartırdım :)
Ahh ahh hayal kurması bile güzel umarım bir yerlerde tüm bu güzelliklerin tadını doya doya yaşayan insanlar vardır..

27 Ağustos 2012 Pazartesi

MAGNETLİ BEBEK ŞEKERLERİ

Geçtiğimiz haftasonu ortaokul arkadaşımın bebek mevlüdüne gitmiştim. Mevlüd sonunda hatıra kalsın diye bebişinin isminin yazdığı magnetli bebek şekeri hediye ettiler. Ben çok begendim ve sizlerle paylaşmak istedim. Emzikli şeker bir şey, işte şöyle:
Haziran ayında liseden beri arkadaş olduğum dostumun kızı olmuştu. O da kendi elleriyle kızı için lavanta kokulu magnetler hazırlamıştı. Hem hamilelik döneminde oyalanmış, hem de kızı için güzel birşeyler yapmış oldu. Bunu herkes evinde hazırlayabilir yapımı çokta kolay. İşte şöyle bir güzellik yaptı benim canım arkadaşım;
 
Sizlere farklı magnetler de göstermek istiyorum. Günün birinde tatlı bir çocuğunuz olur da belki sevdiklerinize hediye etmek istersiniz. İster badem şekerli ister de lavantalı magnet çeşitlerinden bolca var.
Bunlar cimcime kızlar için seçtiklerim :)



Bunlar da yakışıklı beyler için seçtiklerim :)


Tüm bu güzellikleri gerekli malzemeleri alarak, evinizde basit bir silikon tabancasıyla harikalar yaratabilirsiniz. Yapmak isteyenlere şimdiden kolay gelsin..
 

26 Ağustos 2012 Pazar

KİTAPLARDAN KULE YAPALIMMM

İlk acemilik yazımdan sonra bloguma biraz şekil verdim. Sayfayı istediğim hala ufakta olsa getirdim. Vee artık harekete gecme vaktidir dedim :).
Son zamanlarda izlediğim bloglarda harika bir etkinlik var. Ben ufacıkta olsa gec kaldım ama olsun dedim, yapayım. Nedir bu etkinlik? Kitaplardan kuleler yapma etkinliği, kütüphanemizde okunmayı bekleyen ve hergün biraz daha büyüyen kuleleri fotoğraflama etkinliği. Tüm kitap severlerde olduğu gibi bende kitaba doymuyorum ve okunacak fazlasıyla kitabım varken gidip kitap alıyorum. Napalım bizi de böyle kabul etsinler :) (özellikle annem çok şikayetçi bu durumdan). Gelelim benim kulemdeki kitaplara..
  • Venüs'ün Dünyası - Sarah Dunant
  • Kankelebeği - Pınar Yılmazer
  • Ana - Maksim Gorki
  • Filistin Sabahları - Susan Abulhawa
  • Foto Şıpsevgi - Aydın Arif
  • Beyoğlu'nda Gezersin- Nazlı Eray
  • Beastly - Alex  Flinn
Bu güzel kitapların benimle buluşma hikayelerine gelince;
İlk 5 kitap bir kitapçının dükkanını kapatmak istemesi sonucu elinde kalan kitapları indirimli olarak satışa çıkarmış ve tesadufen bende o indirim yazısını görmüştüm. Filistin Sabahları kitabını kitapdelisigizem 'in blogunda görmüştüm ve okumalıyım demiştim. Maksim Gorki'den Ana kitabını da herkesten okunması gereken bir klasik olarak duydugum için almalıyım dedim. Diğer 3 kitap ise tanıtım yazıları beni kendine çektiği için kitaplığımda yer açmalıyım dedim. Böylece bu 5 kitabı 4'er liradan 20 liraya almış ve çok mutlu olmuştum.
Beyoğlu'nda Gezersin kitabı Hürriyet Kültür-Sanat'ta çıkan soruyu yanıtlayıp göndermemle kazandığım bir kitap. Bu tür etkinliklere sıklıkla katılırım ama ilk defa kazandım :).Arada sırada siz de deneyin derim :)
Son olarak Beastly kitabı ise bir çekiliş hediyesi.vampirellaninguncesi blogunun 1. yılını kutlamak için kitap çekilişi yaptı ve şanslı kişi ben oldum :).  Teşekkürler Vampirella blogun cok yıllar görür umarım..
İşte böyle, şimdilik benden bu kadar. Sizlere fotoğraflayacağım çok kitap kulem var benim :) Görüşmek üzere..

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Acemilerin en acemisi geldiii :)

Merhaba,
Yeni mi yeni, sahibinden hiç kullanılmamış bir blog da ben açayım dedim vee burdayım arkadaşlar. Umarım altından kalkabilirim bu işin. Fena halde heves ettim inşallah güzel bişeyler ortaya çıkarabilirim bu blogla.
Ee şimdilik bu kadar görüşmek üzere sevgili blog dünyası :)