My Melody Kawaii

31 Ekim 2012 Çarşamba

Photo Of Day vee Ekim Ayı Biter

29 - Manzara
Fotoğraf benim makinemden cıkmadı ama 29 Ekime yakışır en güzel manzara buydu.
Biraz gecikmeli de olsa herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun..
 
30 - Masanın Üstünde
Yeni bir şeyler üretme çabası, hazırlıkları var masamda..
 
31 - Sen (Tamamen değil bir parçaçık olsan da olur)
Ee bir parçaçık dedik tamamını koydum amma makinenin azizliğine uğramış haldekini :)

Kasım etkinliğinde görüşmek üzere kendinize cici bakın :)


30 Ekim 2012 Salı

Tatil Sonrası İşşşş

Derdimi tek cümleyle anlatabilirim...
Şuan kelimenin tam anlamıyla tatil sonrası iş sendromunu yaşıyorum :(
Zaten çok ayıla bayıla gitmediğim işimden tatil dönüşü iyice soğudum.
Allah yardımcımız olsun..


28 Ekim 2012 Pazar

Photo Of Day 23 - 28 Ekim

23 - Ayakkabı
Gün sonunda ayakkanılarımın hali..

24 - Rahat
Yatağımda kitap okuma rahatlığı..
 
25 - Kırmızı
Kaktüs çiçeği şaşalı açar..
 

26 - Huzur
Denizi izlemek huzuru getirir bana..
 
27 - Hava nasıl?
Bayramda güneş ve bulutlar hep birlikteydi..
 
28 - Bir Duygu
En güzel duygum; AŞK..


24 Ekim 2012 Çarşamba

Bayramınız Mübarek Olsun

 
Huzurlu, mutlu bir bayram geçmek dileğiyle hepinizin kurban bayramı mubarek olsun dostlar..
 
 




23 Ekim 2012 Salı

Bayram Temizliği Başlıyorrr

Tüm kadınların ortak derdi, savaşı; Bayram temizliğiiii :) Benim için yarın saatlerce oturmadan savaşmak demek, hadi herkese kolay gelsin hanımlar :)
 
Tabiki de üstesinden gelebiliriz :) Uçan kaçan hiç birşey kaçamaz bizden :P
Aman haa Deli Ayten'e bağlamadan sakin sakin yapalım temizliğimizi :)

22 Ekim 2012 Pazartesi

Photo Of Day 19 - 22 Ekim


Günün fotoğraflarını paylaşmaya devam. Ekim Ayı da bizi terkedip gidicek, az kaldı..
19 - Arkanda ne var? Yemek vakti arkamda olan görüntü :)
 
20 - Saç    Azıcık karışmış saçımdan bir kuple :)
 
21 - Lezzetli    Sabah uyanmak için lezzetli bir kahveye ihtiyacım var :)

22 - Bitki    Yıllar sonra babamın anneme aldığı ilk çiçek olur kendisi :)

İşaret Parmağım - Alper Kaya

İşaret Parmağım kitabı bana, blogunda sağlık konularını ele alan sevgili Esra Öz ün hediyesiydi. Kitabı okumadan önce ALS hastalığını duymuştum fakat ayrıntıları çok iyi bilmiyordum. Kitap, Als hasta olan göz doktoru Alper Kaya'nın sadece işaret parmağını kullanarak ortaya çıkardığı bir kitap.  Yazar bu kitapla hem Als hastalarının üretebildiğini, yaşama sıkı sıkıya tutunmaları gerektiğini gösteriyor. Kitabın içinde kısa kısa öyküler var ve Öykülerin hepsi sıcacık, içten. Kitap zaten 80 sayfadan oluşuyor. Bir solukta okunup bitiyor.. Özellikle sonsözde yazılanlar çok manidar. Elimizdekilerin kıymetini bilip, hayatın tüm güzelliklerinin farkında olmamız ve halimize binlerce kez şükretmemizi hatırlatıyor..

21 Ekim 2012 Pazar

Lif Yaptımkiii

Epey uzun zamandır elime örgü işi ve yün almıyordum. Geçenlerde Stitchland blogunu keşfettim. Sevgili Sercan blogunda her cuma projelerini yayınlıyor. Bu aralar yaptığı lifleri paylaşıyor bizimle. Ben de ondan gördüm ve dedim ee ben de yapabilirim hem de çeyizime ufacık bi katkı olur dimi ama :) Hemen elimizdeki ipleri gözden geçirdim ve bu güzel rengi buldum.
Bitince baktıkça bakasım geldi :) Pempiş pempiş :)
Lifin yapımıda inanılmaz kolay. Benim ördükçe öresim geldi. Yaparken bir iki foto çektim sizlere. Ama ayrıntılı nasıl örülür görmek istiyorsanız sevgili Sercan'ın blogunu ziyaret edin derim.

19 Ekim 2012 Cuma

Huhuu Yine Ödülll

Herkeslere selam olsun, ben yine ödül aldım da mutluluğumu paylaşayım dedim :) Bu ödülü 2. defa alıyorum heyooo :) Sevgili Gamzenin renkleri bana bu güzel ödülü layık görmüş. Çok teşekkürler arkidişimm :) Aynı şekilde benden de sana gelsin bu ödül.

18 Ekim 2012 Perşembe

Photo Of Day 16 - 18

Blog dünyasına alışıp, kaynaşmalarım devam ediyor dostlarrr. Bugünlerde yeni bir etkinliğe katıldım. Sevgili Rüzgara Doğru, Photo of day yani günün fotoğrafını yayınladığımız bir etkinlik düzenledi. Bu nasıl mı oluyor? Aşağıda gördüğünüz gibi listede ayın her günü için konu yazıyor. O konulara göre her gün bir fotoğraf çekip instagramda veya bloglarımızda yayınlıyoruz. Daha ayrıntılı bilgi için Rüzgar'a Doğru arkidişimizi ziyaret edin derim :)
 Ekim ayı için listemiz bu şekilde ama ben bu listenin 16. gününe yetiştim ve 16. günden başladım günü fotoğraflamaya. Fotoğraflar konusunda çok başarılı ve yaratıcı olduğumu savunamam ama daha yolun başındayız geliştiricez heraldeee :)
16- Saat
Sevdiceğimin hediyesi taşlı saatim günün fotoğrafı oldu:)
17- Metal
Yemek saatinde metali düşündüm ve tencere nasibini aldı :) Acaba içinde ne vardı ?
18- Akşam
Biliyorum fotoğraf çok kötü ama bu akşam elde bu vardı mecburen idare edicez:(  Bursa'nın rüzgarından ağaçların sallandığı bir akşamdan iyi geceleer dostlar..
Bir sonraki Photo of day postunda görüşmek üzere kendinize cici davranın.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Dualar Kalıcıdır - Tuna Kiremitçi

Bundan 2-3 hafta önce sevgili arkidişimiz Sevda blogunda kitaplarını hediye ediyordu. Eee kitap olurda ben talip olmam mı :) 3 kitabı istedim saolsun Sevdacım da 1 kitapta benden olsun diyip 4 kitabını bana hediye etti. Tekrar çok teşekkürler Sevdacım. Dualar Kalıcıdır kitabı da bu kitaplardan biri.
Kitapta yaşlı bayan Rosella ile genç kız Pelin'in hayat hikayeleri yer alıyor. İki bayan birbirine yaşadıklarını anlatıyor ve kitap hep bir konuşma şeklinde devam ediyor. Ben hiç sıkılmadan okudum. Çok akıcı ve sıcak geldi hikayeleri. Kitapta beni zorlayan tek nokta Rosella'nın eski türkçe kelimeler kullanması. Hatta ilk başta tüm kelimelerin anlamlarını bulup not aldım. Ama baktım başa çıkcak gibi değil bıraktım. Zaten bir süre sonra o kelimelere alışıyor insan.
Kitapta bir çok cümlenin altını çizdim. Bunlardan birkaçı şöyle;
"Birini mahkum etmeden, dualarını dinlemek lazım.."
"Eğer vücudundaki bir organın mevcudiyetini hissediyorsan o organ hasta demektir."
Ne kadar doğru bir cümle değil mi? Vücudumuz öyle güzel çalışıyor ki bir sorun olmadığı sürece o organın orda olduğundan bile haberimiz olmuyor.

Arka Kapak:
Tuna Kiremitçi’nin yeni romanı, İkinci Dünya Savaşı’nda İstanbul’a sığınarak hayatta kalmış bir kadın ile günümüz dünyasında yolunu bulmaya çalışan bir genç kızın dostluğuna kulak misafiri ediyor bizi.
Ölümü bekleyen Rosella Galante ile genç Pelin’in hayatları “lüzumundan fazla medeni” bir Orta Avrupa kentinde kesişir.
Gönül yaraları ve geçmişteki acıların yanı sıra iki kadını bağlayan çok önemli bir şey daha vardır: Türkçe.
Rosella ve Pelin, ikisi için de giderek ilginçleşen bir söyleşinin içinde bulurlar kendilerini. Bu aynı zamanda iki farklı kuşağın, iki farklı kadının ve iki farklı tahayyülün tanışmasıdır.


16 Ekim 2012 Salı

Çeyizime Ciciler

Merhaba canlarım keyifler umarım güzeldir. Bir önceki postumda da belirttiğim gibi bu haftasonu çeyizime ciciler kattım. Sevdiceğimle kullanacağımı düşünmek bile mutlu ediyor insanı ( aşıkk ben :)) Neler mi aldım? Haftasonu annemle tükkanları altüst ettik ve Karaca'dan çeyiz seti aldık. Çeyiz setinin içinde 85 parça yemek takımı (Model yeni olduğu için nette fotoğrafını bulamadım), 48 parça kahvaltı takımı ve 22 parça tencere takımı. Kalvaltı takımım illa kırmızı olacak diye ısrar ettim ve bu takımda karar kıldım. Sizce nasıl ?
Tencere takımımda da herşey var maşallah. İnşallah güzel güzel yemekler yapmak nasip olur:)
 Bu tepsi de Porland porselenin Kaya-Maya serisinden. Kahvaltı tepsisi olarak da kullanılır servis için de kullanılır. Yine Porland'dan cam kaşıklar aldım. Kahvaltı takımıma uysun diye tabikide kırmızıııı :) Çok cici değil mi?

15 Ekim 2012 Pazartesi

Bir Ödül, Bir Mim

Vee sürprizz ikinci ödülümü de almış bulunmaktayım arkidişler hem de iki arkidişimden :) Sevgili Yasemin (bebegimlehayat) ve sevgili Merve (Kız annesi) beni bu güzel ödüle layık görmüşler çokk çokk teşekkür ediyorum. Öncelikle şunu açıklayayım ödülün çok güzel bir amacı var. İzleyici sayısı 200'ün altında olan bloggerlara destek olmak ve onların tanıtımına katkı sağlamak. Mesela benim gibi :) Bir bloger için izleyici ve yorum çokluğu demek okunuyorum yaşasın demektir :) o yüzden bu bizler için önemli..
Sıra geldi benim severek takip ettiğim 5 bloga;
Sizler de bir uğrayın derim :)
 
Sıra geldi mim'ime :) Sevgili Kedimin hobi defteri beni 5 şey konusuyla mimlemiş. çook teşekkürler bu eğlenceli mim için :)
 
Çantamdaki 5 şey
  1. Anahtarlarım
  2. Selpak-ıslak mendil ikilisi
  3. Ayna- ruj ikilisi
  4. Kalem
  5. Telefonum
Odamdaki 5 favori şey
  1. Bilgisayarım
  2. Kitaplığımdaki kitaplarım
  3. Pofuduk terliklerim
  4. Sıcacık yastık ve yorganım :)
  5. Telefonumun şarj aleti onsuz bir hiçiz :)
Bu ay planladığım 5 şey
  1. Ay sonuna kadar en az iki kitap okumak
  2. Yeni DIY projeleri gerçekleştirmek
  3. Bayram geliyor haliyle bayram ziyaretleri yapmak :)
  4. Bayramda bol fıstıklı baklavalar yemek :)
  5. Sevdiceğime ve aileme bol bol sevgimi sunmak..
Almak istediğim 5 şey
 
Çeyizime yeni ciciler eklemek istiyordum geçtiğimiz haftasonu en az 5 şey almışımdır onu da ayrı bir postta gösteririm :) bayramlık cici şeyler de aldım ee daha ne olsun çok şükür halimize..
 
Son olarak bu mimi cevaplamak isteyen tüm dostlara sevgiyle gönderiyorum :) görüşmek üzereee..

13 Ekim 2012 Cumartesi

Okuma Köşesi Mim'ii

Bir defa mim'lenince gerisi geliyormuş aa dostlar :) kitap severlerin hoşuna gidecek bir mimle karşınızdayım. Sevgili Sevda'cım beni "Okuma köşesi" yle mimlemiş. Nerelerde ne şekilde kitabımızı okuyoruz onu göstermek amacımız. Çok ilginç şeyler çıkabiliyor ama maalesef benim belirli bir okuma köşem yok, her yerde okuyorum. Yalnız son zamanlarda fotoğraftaki karede yer almalarım sıklaştı.
Bir bakmışsınız saldalye üstünde, bir bakmışsınız koltukta oturarak yada uzanarak kitabımı okuyorum.Bilgisayarımdan çok uzaklaşmıyorum son günlerde. Sanırım bunda blogumunda etkisi var :) Şimdilik evde böyle bir okuma köşem var diyebilirim ama kısmet olup evlendiğimde, sevdiceğimle bir keyif odası yapmayı planlıyoruz. O odada kitaplığım ve cok güzel bir okuma köşem olucak inşallah. O günler geldiğinde sizlerle paylaşırım siz merak etmeyin =))
Sıra geldi diğer kitap severlere;
Arkadaşlar bizlerle okuma köşelerinizi paylaşır mısınız?
Kalp kalp öpücük sizlerin olsun arkidişlerr :)

11 Ekim 2012 Perşembe

Babasının Yarısı


"Kızım gelecek birazdan
Çok az vaktimiz kaldı, hala ürperiyor ve korkuyorum
Ya duramazsam ayaklarımın üzerinde?
...
Ya bırakıpta kendimi ağlarsam gözünün önünde?
Hayır yapamam! Bu olmamalı
Toparlanmalıyım bir an önce
Her zamanki gibi dik durmalıyım karşısında
Hem kızımı "erkekler ağlamaz, hele babalar hiç ağlamaz" diye inandırmıştım
Sürdürmeliyim o koca yalanı
Kızım gelecek birazdan yanıma
Canımın yongası, yüreğimin ta şurası
Daha şimdiden hissediyorum belimin orta yerinden kırıldığını
Çözüldüğünü dizlerimin bağını
O gelmeden kendimi toparlamalı ve alıştırma yapmalıyım
Onu gelinlik içinde görür görmez "prensesler gibi olmuşsun kızım" demeliyim
Ya da yok
"Canım yavrum, o kadar güzel olmuşsun ki seni vermekten vazgeçebilirim" demeliyim
Ya da şöyle diyeyim en iyisi
"Birisi cennetin kapılarını açık bırakmış da bu melekler güzeli buraya mı kaçmış?" desem
Ama ağlar ben bunları söylersem
Zaten o benim hep prensesim, hep melekler güzelimdi
En iyisi hiçbir şey demeden
"Hayırlı uğurlu olsun kızım, Allah başınızı bozmasın"diyeyim kestirmeden
Ama bu da çok katı olmaz mı?
Olsun, zaten kızım beni hep katı bilirdi
Bir yere gitse "neredeydin?" diye
Gittiği yerden geç gelse " kız başına bu saate kadar ne geziyorsun?" diye kızardım
O da surat asar, bazen karşılık verir giderdi karşımdan
Ama benim ona hep kızdığımı ve baskı kurduğumu düşünsede
Hiç kızmadım ben melekler güzelime
Kızamazdım, kıyamazdım
Başına bir şey gelir, incinir, korkar da yanında ben olamam diye titrerdim
Onun tırnağına taş deyse benim yüreğime kan akardı
Onun saçının teli kopsa benim yüreğim doğrulmazdı
Babaydım ben, sevdiğimi değilde hep tepkilerimi belli ederdim
Hep sevdim onu belli etmeden
Geceleri az mı izledim gizli gizli uykusunu bölmeden
Az mı dua ettim "Allah'ım alma canımı kızımın mutlulukla mürvetini görmeden"
Kızım gelecek birazdan
Daha doğrusu öpüp elimi helallik isteyecek, uçacak yuvadan
Boğazım düğüm düğüm, yüreğim iki büklüm
Keşke açabilsem de yüreğimi öpse kızım kanayan bu yaramdan
Öpse de geçse acısı her yandan
Kızım gelecek ve gidecek birazdan
Kızım gidiyorsun da yokluğuna nasıl dayanacak bu ruhsuz sandığın baban?
Ağlarsam eğer sanma ki sadece mutluluktan, hepsi ayrılıktan tomurcuğum
Hepsi ayrılıktan
Çok sevdi seni baban
Çok ağladı içinden ama gözünden yaş akmadan
Hasta olduğunda, düştüğünde, üşüdüğünde, üzüldüğünde
Katı değildim ben kızım
Sadece sana karşı hassas ve zayıf olduğumu bilme diyeydi hepsi
Yani kınalı kuzum hepsi yalandan, hepsi korkudan
Seni çok seviyorum kızım
Gidişine kan ağlasamda yine yalan söyleyeceğim sana
Mutluluktan ağlıyorum desemde halbu ki ayrılıktan
Halbu ki yokluğuna alışamayacak oluşumdan
Güle güle git diyecek kızına bu yorgun babası
Mutlulukla dolsun diyecek evi, yuvası
İncinmesin yüreğin, akmasın diyecek gözünün yaşı
Kurban olur ona babası
Desem mi ona acaba
"Hadi babası, öp de geçsin bu ayrılık acısı"...  "

"Ahmet Özhan Uygun | Babasının Yarısı"


Off off off ağlamamak için kendimi zor tuttum ama başaramadım. Ne kadar güzel dökmüş içindeki duyguları, bir babanın kızına olan hislerini.. Babam kapalı demir bir kutu gibi, içinde nasıl hassas duygular olduğunuu hissediyorum, biliyorum ama hiç göstermicek o duyguları onu da biliyorum. O gün geldiğinde onun da bu sözler geçicek aklından biliyorum..Ahmet Özhan Uygun'u ilk defa duydum ama babaların duygularına tercuman olmuş ondan eminim..

10 Ekim 2012 Çarşamba

DIY - 3 - Bileklik Yapma

Bu aralar fena halde bilekliklere takmış durumdayım. Herkeste o güzel bileklikleri görüyorum renk renk çeşit çeşit.. Ee dedim ben de yapabilirim o yeteneği kendimde görüyorum :P ve hemen gittim gerekli malzemeleri aldım. Yapılışını da araştırdım, buldum.
Sonuç olarak bu iki bileklik çıktı ortaya.
Yaptığım bilekliklerde tek sorun makrome yapılan yerin dönmesi, düz durmuyor. Onun sebebi de sanırım ipin çeşidi. Farklı bir ip almışım.Birdahakine daha yumuşak bir çeşit alıcam. Dönme yapsa da ben sevdim görüntüsünü daha farklı oldu :) Sizce nasıl olmuş?
Not: Sevgili c&f butik 'in yorumunda yaptığı açıklamasıyla dönmenin sebebini öğrenmiş oldum. Meğersem ipin çeşidinden değilmiş ben tek taraflı düğüm atmışım ondanmiş. Yani bir sağdan bir soldan düğüm attığımızda dönme yapmıyormuş. Yapmak isteyenlerin bilgisine sunulur, bu bir düzeltmedir :)
 

Ayrıntılı bileklik yapımını anlatan görseller Ece'nin Moda Günlügü blogundan alıntıdır. Harika bir anlatımı var teşekkürler.